Ses yalıtımında gürültünün zararlı etkilerinden korunulması gereken alanlarda uyguladığımız yeni nesil çözümler sunuyoruz.
Ses Yalıtımı Nasıl Yapılır?
Ses yalıtımı; gürültünün zararlı
etkilerinden korunulması gereken alanlarda (konut, okul, hastane, yurt, otel,
is yeri vb.), çevreye yaydıkları gürültünün önlenmesi gereken alanlarda
(jeneratör, hidrofor, kalorifer, yüksek ses düzeyine sahip eğlence yerleri
vb.), kullanım koşulu sese bağlı alanlarda (sinema, tiyatro, konser ve
konferans salonu, TV ve ses kayıt stüdyosu vb.) yapılmalıdır.
Ses Yalıtımı
Ses veya gürültü; gazlar, katı
maddeler ve sıvı ortamlarda titreşimler yaratarak yayılan bir enerji türüdür.
Yapılarda ses iletimi temelde iki yolla meydana gelir;
1-) Hava doğuşumlu ses iletimi
2-) Darbe kaynaklı ses iletimi
Hava doğuşumlu ses iletimi: Ses dalgaları hava içerisinde hareket ederek
ulaştıkları yapı elemanının titreşmesine neden olur.
Titreşimler yapı elemanı
içerisinde ilerleyerek veya yapı elemanında bulunan çeşitli boşluklardan
geçerek ses kaynağına komsu olan hacme iletilir. Tipik hava doğuşumlu ses
iletimine örnek olarak konuşma, müzik dinleme vb. faaliyetler verilebilir.
Darbe kaynaklı ses iletimi: Bir nesnenin yapı elemanına (duvar, tavan veya
döşeme) çarpması sonucu, yapı elemanının her iki yüzeyi de titreşerek ses
dalgası üretir ve darbenin olduğu hacmin dışındaki diğer hacimlere ses
iletilir. Tipik darbe kaynaklı ses iletimine örnek olarak ayak sesleri,
zıplama, eşyaların düşürülmesi, sürüklenmesi vb. faaliyetler verilebilir. Hava doğuşumlu
ve darbe kaynaklı ses iletiminin sınırlandırılmasında farklı metotlar
kullanılır.
Eğer ses dalgaları, içinde yol
aldıkları ortamdan farklı yoğunluk veya esneklikte bir engelle karşılaşırlarsa,
enerjinin bir kısmı yansıtılır, bir kısmı soğurularak ısıya dönüşür, bir kısmı
da yoluna devam eder. Ses yalıtımı da temel olarak, binaların tüm kısımlarından
yansıyan ses dalgalarının geçişini engelleyecek uygulamalardan oluşur.
Tek katmandan oluşan yapı
elemanları, havada oluşan sesin komşu mekâna geçişine kütleleri ile karşı
koyar. Buna kütle kanunu adı verilir. Dolayısıyla, bir duvarın ağırlığını
artırdıkça, ses geçiş kaybı da artırılmış olur. Ancak bu yöntemle ses yalıtımı
sağlamak; taşıyıcı sisteme getireceği aşırı yük, ses köprüleri oluşumu ve o
duvarın kalınlaşmasından dolayı ortaya çıkacak yer kaybı gibi nedenlerle
ekonomik ve fonksiyonel olmaz. Bu tür tek katmanlı bölme duvarlara alternatif
olarak, günümüzde, çift cidarlı hafif bölme duvarlar kullanılıyor. Bu duvarlar,
taşıyıcı bir konstrüksiyon arasına yerleştirilen ses yutucu bir malzemeler ve
iki yüzüne tespit edilen ince kaplamalardan oluşur. Mevcut binalarda içeriden
yapılacak uygulamalarda, ses yalıtım malzemesi yapı elemanına profillerle veya
yapıştırılarak tespit edilir ve üzerine kaplama yapılır.
Döşemelerde ayak sesi, eşya çekme
sesi gibi darbe seslerinin de bitişik, alt ve üst mekânlara geçişinin önlenmesi
gerekir. Bu amaçla uygun malzemelerle yüzer döşeme uygulamaları yapılır.
Darbe seslerin önlenmesi, ancak
çift katmanlı döşeme uygulaması ile mümkündür. Bu amaçla; döşeme üzerinde ses
yalıtım malzemeleri yerleştirilir. Ardından, üzerinde oluşturulacak sap ve
döşeme kaplamasının betonarme döşeme ve duvar elemanlarıyla teması kesilecek
şekilde ses yalıtım malzemesi süpürgelik hizasına kadar duvarlarda devam
ettirilir. Böylelikle insanların üzerinde hareket edecekleri döşemenin duvarlar
ile teması kesilerek, ses yalıtım malzemelerinden oluşan bir nevi havuzun
içerisine alınması sağlanır. Böylece doğrudan veya dolaylı yollardan ses
iletimine neden olacak ses köprüleri ortadan kalkar. Bu sisteme “yüzer döşeme”
adı verilir.
Gürültünün önlenmesi açısından,
yapıların konumu ve tasarımı da önem taşır. Otoyol, havalimanları ve
demiryollarından kaynaklanan gürültüden etkilenmemesi için, yerleşim
alanlarının buralardan mümkün olduğunca uzakta kurulması gerekir. Yine, gürültü
kaynağı ile yerleşim merkezleri arasında doğal veya yapay setler
oluşturulabilir. Yansımaya neden olacak avlulu ve U tipi binalardan kaçınmak da
gürültüye karsı alınacak önlemlerdendir.
Duvar, pencere gibi yapı
elemanları belirlenirken ses yalıtım özelliği yüksek olan malzemeler
kullanılmalıdır. Aksi durumlarda yapılacak işlemlerin uygulaması zorlaşacak,
bazı hallerde ise çözümü imkânsız sonuçlar doğuracaktır. Bina camlamalarında
gürültü kontrol yöntemlerinin başlıcaları; cam kalınlığının artırılması
laminasyonlu ve akustik laminasyonlu cam panoların kullanılması, ısı yalıtımını
da gerektiren yerlerde tek cam yerine gürültü kontrolü için özel tasarımlanmış
yalıtım camı ünitelerinin ve çift doğramalı camlamaların kullanılmasıdır. Kalın,
ağır ve boşluksuz kapılar kullanarak ses sızıntılarını önlemek ses yalıtımı
açısından önemlidir.
Bunların dışında, perde ve halı
gibi dekorasyon elemanları, ses geçişini engellemek bakımından az da olsa
etkilidirler.
Tesisatlarda akıştan kaynaklanan
gürültüyü ve fan, pompa gibi elemanların çalışmasından kaynaklanan gürültü ve
titreşimlerini önlemek amacıyla ses yalıtımı yapılabilir. İşletme halindeki
makinaların oluşturdukları titreşimlerin ana konstrüksiyona aktarılmaması için,
yüzer kaide detayları ve titreşim izolatörleri kullanılır. Tesisat borularının
duvar veya döşeme gibi yapı elemanlarını delip geçtiği detaylarda titreşim
önlenmesi için özel önlemler alınmalıdır. Ayrıca bir yüzeye asılmış olan
tesisat borularının titreşerek yapıya ses aktarmaması için özel yalıtımlı
kelepçeler kullanılmalıdır.
Trafik gürültüsünü azaltan ses
bariyeri kullanımı da, gürültüye karsı kullanılan yöntemler arasındadır. Ses
yalıtımı ile ilgili çalışmaların verimli ve ekonomik şekilde olabilmesi,
planlama aşamasında ele alınmasına bağlıdır. Gürültü düzeyi yüksek endüstriyel
tesisler, eğlence yerleri, konut, yurt, hastane gibi yapıları belirli
bölgelerde toplamak, havaalanı, demiryolu, otoban gibi alanları belirli
bölgelerde oluşturmak gibi önlemler planlama aşamasında sağlanabilir. Bu
şekilde yapıların inşa edileceği yerleri daha sağlıklı seçerek harcamaları
azaltmak mümkündür.
Yapıyı planlarken, kullanım amacı
ve ses düzeyi açısından yatak odaları ile oturma odaları gibi çelişen mekânları
ayırmak faydalı olacaktır.
Yapı elemanları vasıtasıyla
iletilen seslerin miktarlarını azaltmak için yapılan isleme “Ses Yalıtımı”, mevcut kapalı ortamda
yansıma süresinin düzenlenmesine ise “Akustik
Düzenleme” denir. Ancak ne yazık ki bu iki kavram birbirine çok
karıştırılıyor. Özellikle isinin uzmanı olmayan kişilerin doğru malzemeyi doğru
detayda kullanmayı bilmemeleri sonucu yapılan hatalar, malzemeler hakkında da
yanlış yorumlara yol açabiliyor.